Dünyanın ilkin pandemi sonrasında da Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber boyun eğmek zorunda kalmış olduğu ekonomik şartlar, yeni bir yıla girilirken, tesirini iyiden iyiye hissettirmeye başladı.

Küresel ekonominin dibe vurmuş olduğu bu dönem, yaşam pahalılığını bununla beraber getirdi, yaşam şartlarını zorlaştırdı.

Türkiye, krize karşın büyüdü

Birçok ülkede binlerce şahıs işi olmayan kaldı, enflasyon uçup gitti.

Türkiye de bu ekonomik dalgadan fazlasıyla etkilendi.

Kriz paketlerini hayata geçiren hükümet, tüm bunlara karşın ekonomik olarak büyüdü, ihracatta rekorlar kırdı.

Hedef tek haneli enflasyon

Ekim ayında yüzde 85’lere kadar çıkan enflasyon için hedef tek haneli sayı olarak belirlendi.

Bugün de Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’ndan mevzuyla ilgili mühim bir izahat geldi.

“2024’te yüzde 8.8 oranını öngörüyoruz”

2023’te çift, 2024’te ise tek haneli sayıları işaret eden Kavcıoğlu, “Orta vadedeki enflasyon tahminlerimiz çerçevesinde 2023 senesinde enflasyon oranının yüzde 22.3’e düşeceğini, 2024 senesinde ise tek haneye gerileyerek yüzde 8.8 oranında gerçekleşeceğini öngörüyoruz.” dedi.

“Gayemiz fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek”

Kavcıoğlu, “Merkez Bankası olarak fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek temel hedefimiz doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden kuvvetli göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elimizdeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

“Küresel gelişme tahminleri aşağı yönlü güncellenmiştir”

Kavcıoğlu’nun açıklamalarından öteki satır başları ise şöyleki:

“Küresel ölçekte sıkışan finansal koşulların da etkisiyle, başta Avrupa ekonomisi için olmak suretiyle, 2023 yılına ilişkin küresel gelişme tahminleri mühim seviyede aşağı yönlü güncellenmiştir. Enerji ithalatımızın ulusal gelir içindeki oranı yüzde 3,8’den zamanı üstün dereceli niteliğindeki yüzde 10,9’a çıkmıştır. Merkez Bankası olarak para politikasının tesir alanının haricinde kalan arz taraflı maliyet baskılarına tek başına faizleri artırmaya odaklanmış politikalarla karşılık vermenin etkili olamayacağını değerlendiriyoruz. Bunun yerine enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmek amacıyla üretimi ve yatırımları destekleyici, cari fazla kapasitemizi artırıcı politikalar uygulamayı lüzumlu görüyoruz.

“Finansal koşullar destekleyici olmalı”

Internasyonal rezervlerimizi güçlendirmeye yönelik olarak proaktif bir biriki yönetimi anlayışı benimsedik. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz yeni yaklaşımlarla bir taraftan biriki kaynaklarımızı çeşitlendirdik. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin arttığı bir ortamda, yapısal olarak güçlenen cari fazla kapasitemizin en mühim unsuru olan endüstri üretiminde yakaladığımız ivmenin ve istihdamdaki kazanımlarımızın devamı açısından finansal koşulların destekleyici olması icap ettiğini düşünüyoruz.

Internasyonal rezervler 11,5 milyar dolar arttı

Ağustos-Kasım döneminde siyaset faizini toplamda 500 baz puan indirerek yüzde 9 seviyesine getirmiş bulunmaktayız. Aldığımız kararların, 2023 yılı içinde ekonomimizin dayanıklılığını artırarak; arzın, yatırımların ve ihracatın sürekliliğine ve arz kapasitemizin korunmasına mühim seviyede katkı sağlayacağını öngörüyoruz. Internasyonal rezervlerimiz 2022 senesinde 11,5 milyar dolar artış ile 123 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır ve artış eğilimini korumaktadır.”