“HALK SIHHATİNİ İLGİLENDİREN BİR SORUN”

“Yağmurlar arttığında, buradaki yeşil otluğun güya bir kimyasal ilaç dökülmüşçesine sapsarı olduğunu ve ırmağa hakikat bir derecik oluştuğunu, yol oluştuğunu gördük. Tunca Irmağı’nda kirliliğe neden olduğunu bu biçimde anladık. Oradaki otlar kimyasal akıntıyla zehirlenmişti. Oradan dereye, dereden de Tunca’ya kavuştuğu düşünülürse, ırmağın etrafında yapılan bir ziraat, sebzecilik var. Bu bir manada halk sıhhatini da ilgilendiren bir sorun.”

“BİRKAÇ KAMERA İLE DENETLEME MÜMKÜN”

Katı Atık Nizamlı Depolama ve Bertaraf Tesisi’nin 2017’de açılmasının akabinde çöplüğün kullanıma kapatıldığını anımsatan Eren, “Gördük ki orada bir denetim yok ve önüne gelen istediği atığı atabiliyor. Bunu denetlemezseniz, yavaş yavaş çöp alanı algısına dönüştüğünde çöplük olarak kullanılmaya devam eder.” dedi.

Eren, bölgeye kameralı kontrol sistemi getirilmesini istedi.

“DÜNYA SU KRİZİ YAŞANIRKEN, SULARIMIZ KORUNMALI”

Dünyada su krizi yaşandığını, bu nedenle suların kirlenmesini engellemenin değerli olduğunu lisana getiren Eren, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının da kontrollerini artırması gerektiğini aktardı.

“GELECEĞİMİZ OLAN ÇEVREYİ PAK TUTMALIYIZ”

Vatandaşlardan Dilaver Savcı ise tabiatın ve etrafın uygun korunmadığını belirterek, “Lütfen çöplerimizi çöp kutularına atalım. Geleceğimiz olan çevreyi pak tutmalıyız.” dedi.

Barış Çelikbilek de gelecek kuşaklara daha pak ve yaşanabilir dünya bırakabilmek için tabiatın korunması gerektiğini lisana getirdi.