Ailesiyle Türkiye’ye tahliye edilen Sulh Hepçomar, sığınaklarda kaldıklarını söyleyerek, “Çocukla yerin 2-3 metre altında kaldık, evimizle sığınak arası 7 dakika mesafeydi” dedi.
Rusya’nın askeri harekatı sürdürdüğü Ukrayna’dan tahliye edilen Türklerin ana vatana gelişleri devam ediyor.
Dışişleri Bakanlığı’nın organizasyonuyla Romanya’dan otobüse bindirilen, aralarında Ukraynalıların da bulunmuş olduğu 45 şahıs, Edirne’den Bulgaristan’a oluşturulan Hamzabeyli Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye geldi.
Hamzabeyli’de yiyecek ve içecek ikramı meydana getirilen kişiler, Türkiye’de olmaktan mutlu duyduklarını dile getirdi.
Odessa’da 14 senedir grafik tasarımıyla uğraşan Sulh Hepçomar da Rusya asıllı eşi Anna Hepçomar ve kızı ile Türkiye’ye geldi.
14 senelik birikimlerini geride bıraktıklarını özetleyen Sulh Hepçomar, “Harp çıkmış olduğu ilk gün çatışmalar oldukca azdı aslına bakarsan. İlk gün havalimanlarını bombaladılar, askeri havalimanlarını. Öyleki geçti ilk gün. İkinci gün ise oldukca şiddetli geçti. İkinci gün sığınaklara gitmek zorunda kaldık. Yanımıza fazla yiyecek alamadık. Orada Ruslar da vardı, çolukla çocukla yerin 2-3 metre altında kalmak zorunda kaldık. O gün öğlen sığınağa girdik. Ertesi gün saat 06.00’da çıkabildik sığınaktan. Evimiz ile sığınak arası 7 dakika mesafeydi.
Ukrayna’dan dönen Türk: Çocukla yerin 3 metre altında kaldık VİDEO
Evimizin oraya geldiğimizde 400 mesafede 7 tane Rus tankı vardı, 3 tanesi terk edilmiş, 4 tanesi patlatılmıştı. Tüm dükkanlar yanmış, oradaki tüm mağazalar yanmış, apartmanların camları her taraf inmiş. Fazlaca fena bir ortam vardı. Konsoloslukta devamlı kontakt halindeydik fakat biz kendimiz çıkamıyorduk oradan. Orada oluşturulan bir köprü var. O köprüyü Rus askerleri geçmesin diye kaldırıyorlar. Onu kaldırdıkları için düzgüsel araçlar da geçemiyor, sonrasında bizlere konsolosluktan haber geldi. Onun yardımıyla 30 dakika içinde bir tek üstümüzü, başımıza aldık ve çıktık otobüse yetiştik. Konsolosluğa geldik. Konsolosluktan destek oldular, sağ olsunlar. 27 kişiydik, orada kapalı bir otel vardı, oteli açtırdılar. Hepimizi otele yerleştirdiler. Otelden sonrasında işte yolculuğumuz başladı ertesi gün.” diye konuştu.
Rus eşinin avukat bulunduğunu sadece fakültede fotoğrafçılık okuduğunu ve beraber çalıştıklarını söyleyen Hepçomar, “Her şeyimiz orada kaldı. Hiçbir şeyimizi anlamadık. Şu an üstümüzde ne var ise o. Çocuğun ilacı var bagajımızda, çocuğumun alerjik rahatsızlığı var. Nefes alması için bir aygıt var. Onları alabildik. Onun haricinde başka bir şey almadık. Telefonlarımız, üstümüzdekiler bu şekilde geldik”. dedi.
Sulh Hepçomar’ın eşi Anna Hepçomar da Rusya lideri Vladimir Putin’in yaptığının doğru olmadığını ve terör oluşturduğu söylemiş oldu. Hepçomar, Ukrayna’da yaşayan Ruslar ile Ukraynalı halk içinde mesele olmadığını altını çizdi.
Eşi ve 2 aylık bebekleri ile Odessa’dan Türkiye’ye gelen Allina-Samet Aydoğan çifti de geride akrabalarını bıraktıklarını söylemiş oldu.
Oğulları Samet’in 2 ay ilkin dünyaya geldiğini özetleyen Allina Aydoğan, “Odessa’dan kaçtık. Kiev ve Harkov’u bombardımana tuttu Rusya. Odessa da bu şekilde bir duruma düşmeden kaçmaya karar verdik savaştan bundan dolayı artık oldukca feci bir bombardımana tuttu halkı. Milletin hepsi bodrum katlarına firar etti.” dedi.
Kaynak: webhane.com