TİSK Genel Kurul Başkanı Özgür Burak Akkol, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenen TİSK’in 28. Olağan Genel Kurulu’nda  konuşma gerçekleştirmiş oldu.

Akkol, konuşmasında çalışanlarına direkt 5 milyar lira nakdi destek sağlandığını iletti.

“Asgari ücretten vergi alınmıyor”

Yılbaşında asgari ücrette zamanı bir mutabakata imza attıklarını ve asgari ücretten artık vergi alınmadığını anımsatan Akkol, asgari ücretten vergi almayan Avrupa’daki yalnız 2 ülkeden birinin Türkiye olduğuna işaret etti.

“Çalışanların alın terini enflasyona karşı koruduk”

Akkol, 30-40 senenin hayalinin devlet, işçi konfederasyonları ve TİSK’in ortak bilinciyle gerçeğe dönüştürüldüğünü belirterek, 6 ay sonrasında gene 3’lü mutabakatla çalışanların alın terini enflasyona karşı koruduklarını açıkladı.

“Asgari ücret taban ücrettir, makul olması gerekir”

Bu mutabakatı tüm dünya karışıklıklar içindeyken fazlaca önemsediklerini vurgulayan Akkol, “Bunun devamı için elimizi taşın altına koymaya hazırız. Ek olarak daima ifade ediyoruz. Asgari ücret taban ücrettir. Makul olması gerekir. İmkanı ve gücü olan işverenlerimizi, bunun üstünde ücretler vermeye de teşvik ediyoruz. Sizin huzurunuzda bunu bir kez daha söylüyorum.” dedi.

TİSK Başkanı Akkol: Asgari ücret taban ücrettir, makul olması gerekir VİDEO

“Emek harcama hayatındaki kutuplaşmayı çözmek için çaba gösteriyoruz“

En ehemmiyet verdikleri ve çözmek için sonuna kadar çaba gösterdikleri konulardan birinin emek harcama hayatındaki kutuplaşma bulunduğunu dile getiren Akkol, devlet, işçi ve işverenin ayrı olduğu bir algıyı keskinleştiren söylem ve aksiyonların halen bulunduğuna dikkati çekti.

“Devlet bizim devletimiz, işçi bizim işçimiz, girişimci bizim girişimcimiz”

TİSK olarak, bu ayrıma inanmadıklarını kaydeden Akkol, konuşmasına şöyleki devam etti:

“Devlet bizim devletimiz, işçi bizim işçimiz, girişimci bizim girişimcimiz. 4 senedir, kamu, işçi ve işveren temsilcilerini bir araya getirdiğimiz Ortak Paylaşım Forumu’nda, toplumsal diyaloğu burada yine tesis ettiğimizi memnuniyetle görüyoruz. Burada halen gidecek yolumuz var. Sadece 3-4 yıl öncesine bakılırsa fazlaca daha iyi bir yerde olduğumuzu da ifade etmek isterim. Biz ayrı gemilerde değiliz. Değişik düşündüğümüz mevzular var ve olacak da bundan sonrasında fakat üçlü sac ayağı dediğimiz, devlet, işçi ve işverenlerin bir araya gelmiş olduğu her mevzu, imkansızı başardığımız, her insanın kazanılmış olduğu sonuçlar doğurdu. Bu yaklaşım yurt dışı temsilimizde de karşılık buluyor. Gene somut bir örnek vereyim. Kamu, işçi, işveren yapıcı ilişkilerinin tesis edilmesi sonucunda, ülkemiz 2 senedir Internasyonal Emek harcama Örgütünün gri derler, kara derler bu sıralamasında yer almıyor. İşçi, işvereni yakınma etmiyor, işveren, işçiyi yakınma etmiyor, devlet arkamızda. Bu da bizim için mühim bir gurur.”