10 yaşından beri sahnede olan oryantal Didem Kınalı bilinmeyenlerini söyledi.
Meşhur oryantal Didem Kınalı, internette gösterilen bir programa konuk oldu. Hemen hemen 10 yaşlarında sahne almaya süregelen oryantal Didem Kınalı, hayatından ve kendinden bahsetti.
İşte Kınalı’nın açıklamalarından ara başlıklar:
“Sahnede oldukça mutluyum, bir başka Didem oluyorum. Evde de temizlik meydana getiren, temizliği takıntı haline getiren bir Didem var! İki değişik Didem içinde dağlar kadar fark var.
Ben insanların hep şu şekilde bakmasını istedim; Ailenin kızı olarak. Evet, ben dansçıyım fakat fena bir iş yapmıyorum, namussuz değilim. O gözle bakanlar var fakat ben öyleki biri değilim. Bu işi iyi yaptığımı düşünüyorum.
Oryantal kıyafetini ben tasarlamadım, ben dünyada yokken de vardı bu giysiler daha da açıktı. Dansın anlamı ‘göbek dansı’, göbeğinin açık olması gerekiyor. Bunu kapatmayı da denedik, fakat ona karşın birçok yerden veto yedik. Evet, seksi bir dans fakat tüm danslar öyleki değil midir? Tüm şarkıcılar da seksi giyinebilir, oryantal dansın aşağılandığını görmek beni üzüyor.
Yurt haricinde minik kızlara eğitim veriyorum. Türkiye’de erişkin hanım, kocasından gizli saklı derse geliyor diyor ki ‘kocam duymasın beni döver.’
Dans etmeyi oyun şeklinde biliyordum. Annem ve teyzeler de dans ediyordu. Müzisyen bir ailede büyüdüm. Ten rengimden dolayı okul yıllarım da oldukça dışlandım. ‘Çingene’ diyenler oldu.
Yoksul bir ailede büyüdüm. Okulu bıraktım çalışmaya başladım. İlk dans ettiğimde sahneye çıkarken babamın çoraplarını göğsüme koyup çıktım. Hemen hemen 10 yaşımdaydım. Evde o denli oldukça para sözü konuşuluyordu ki artık otomatikman beynine yerleşiyordu para kazanma durumu. Anne tarafım Selanik, baba tarafım ise Yunanistan Dedeağaçlı… Ben Kuştepe’de büyüdüm.
İlk pavyona gittiğimde bir solistin arkasında dans ediyordum. Uykun geliyor, erken yatmaya alışıksın fakat orada gece dörde kadar durmak zorundasın… Sonrasında İkitelli’de bir yere gittik, ‘konsomatris olur musun’ dediler. Ne işe yaradığını bilmiyordum ‘deneyeyim’ dedim. ‘Ben içki içemem bana kola verin’ diye belirttim. Bir insanın yanına oturdum. Tanımıyorsun, çocuksun adam orada konuşuyor derdini konu alıyor. Ben de oturdum orada program izledim. Adam bana ‘sen beni dinliyor musun, ne dedim’ diye sordu. ‘Programı izle oldukça güzel’ dedim. Sonrasında bana yaşımı sordu ‘18’im dedim. Aslen yalan söyledim. Ben 14 yaşımda kendimi eğittim. Bir adam para takmaya çalışırken rahatsız etme etti. Kafasında şişe kırıp kaçtım.
Bizim evde hep alkol kokusu vardı. Babam çalışmamı istemiyordu. Annem ise ‘çalışıp eve para getirecekler’ derdi. Babamın zaafiyeti alkol olduğundan o yüzden susuyordu. Fazlaca seviyordum babamı aşıktım ona… Okumamı oldukça istiyordu fakat olmadı.
İbo Show’a başlamadan ilkin günde dokuz yerde sahne alıyor, iyi de kazanıyordum. Meşhur olmak şeklinde bir arzum da yoktu. Bigün telefon çaldı ‘İbo Show’a oryantal lazım’ dendi. Ne kadar para vereceklerini sormuş oldum. Stüdyoda seçme yaptılar. Dans ettikten sonrasında İbrahim Bey’i aradılar antak kalma sağlandı. Bigün sonrasında aradılar anlaşmayı iptal ettiklerini söylediler. Bir ay sonrasında yeniden çağırdılar. İbrahim Bey aradı ‘gelmezsen ben gelip alacağım seni’ dedi. 6 yıl kadar birlikte çalıştık.
O süre zarfında konuşma yasağım vardı. Şöhret denen şeyden haberim yoktu. Ajda Hanım bigün kulisime geldi ‘Şöhret alevden gömlektir kızım’ dedi. Senden istediğim ‘paranı tut, malvarlığı yap, yaşamını dizginle’ sözleriyle uyardı.
Oryantal mesleği oldukça geri plana atıldı. Afişlerden resimlerim kaldırıldı, sahne alamadım. Ben Madonna ile dans ettim. Dünyada bu kadar kıymet görürken kendi ülkem de ezilmek beni üzdü.”
Kaynak: webhane.com