Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İspanya’nın başkenti Madrid’de, NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi kapsamındaki temaslarını tamamladı.

Uçakta gazeteciler ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ilişkin mühim açıklamalarda bulunmuş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Yunanistan ile ilişkilere yönelik şu sual yöneltildi:

“Yunanistan’la ilişkilerde bir süredir gerilmiş bir döneme girildi. Sizin de oldukça net açıklamalarınız oldu ve en temel sorun esasen adaların silahlandırılması mevzusu. Bu aşamada sizin açıklamalarınızın Yunanistan tarafınca yeterince anlaşıldığını düşünüyor musunuz? Abdülhamid Han gemimiz son olarak filoya katıldı. Doğu Akdeniz’de bilhassa de Kıbrıs açıklarında sondaj emekleri meydana getirecek mı?”

“Şimdilik bu görüşmeye ayıracak vaktimiz yok”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, suali şu ifadeler ile yanıtladı:

“Yunanistan’ın başındaki zatın tavrı esasen belli oldu. Bu tavır karşısında da bazı aracıları devreye sokuyorlar. Yaptığım görüşmelerde nerede ise tüm cumhurbaşkanları, başbakanlar biz aracı olalım, bir araya getirelim, görüşmeniz olmayacak mı, en azından bu yıl sonuna kadar görüşme yapsanız benzer biçimde bir yaklaşım ortaya koydular. Ikimiz de kendilerine şunu söyledik; kusura bakmayın, bizim şimdilik bu görüşmeye ayıracak vaktimiz yok.

“O artık Türkiye’deki gelişimleri beklesin”

Bundan dolayı adaları şu anda iyi mi silahlandırdıkları ortada. Öteki taraftan hava sahamızı devamlı ihlal ediyorlar. Şimdi bizimle uyumlu bir hale gelecek olan kalkıp da hava sahalarımızı ihlal etmek suretiyle bizi tahrik eder mi? Bir de adalara gidiyor; oralarda beton barınaklar yapmak, çukurlar kazmak suretiyle oralardan da sinyal vermeye kalkıyor. İyi niyeti yok. İyi niyeti olsa bu adımları atmaz. Bu tarz şeyleri yaptığına bakılırsa, kusura bakmasın, biz bu yıl bir kere Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısını yapamayız, yapmayacağız. Ve o artık Türkiye’deki gelişimleri beklesin. Kendisine de çeki seviye versin. Kendisine çeki seviye vermedikten sonrasında bizim bir araya gelmemiz mümkün değil.”