AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Habertürk ekranlarında Gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, altılı masa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı ve İstanbul’da 9 ülkeye ilişkin konsoloslukların kapatılması şeklinde meselelerle ilgili konuştu.
Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından satır başları:
Türkiye maalesef uzun senelerdir terörle karşılaşan bir ülke. Terör eylemlerinin iyi mi yapıldığını, ne şekilde ortaya konulduğunu oldukça iyi biliyoruz. Karar ağır bir karardır, kabul edilemez. Ortada bir data, hakkaten durum yoksa, bunun üstünden vurgunculuk anlamına gelecek konsoloslukların kapatılmasının ağır karar bulunduğunun ifade edilmesi lazım. Kaygı ettikleri mevzular var ise bizimle paylaşmaları lazım. Hastalık ifade edilmiştir. Bu mevzu takip edilmelidir. Bu manipülasyonlara Türkiye ayakkabı bırakmaz. Yakinen takip ediyoruz.
9 ülkenin her birisiyle ilgili Dışişleri Bakanlığımız resmi görüşmelerini yapmış lüzumlu sözler açıklanmıştır. Arkasında kim olursa olsun Türkiye hiçbir terör örgütünün ortalığı karıştırmasına izin vermeyecektir. Süreci takip ediyoruz. Türkiye görüşlerini söylemiş oldu. Ülkelerin kararlarını gözden geçireceklerini umut ediyoruz.
Yoklama var dendiğinde milletvekilleri genel kurula gelirler. Meclis’in fazlaca ciddi emek verme takvimi var. Bu süreçlerde milletvekillerimiz dikkatli olması mevzusunda uyarıdır. Meclis’in toplanamamış olması dolayısıyla ortaya konulmuş bir tepkidir. Bu uyarı bundan sonraki döneme daha titiz çalışmalarına ilişkin genel başkan olarak sayın cumhurbaşkanımızın yapmış olduğu uyarıdır. Milletvekillerimizin dikkatli olması mevzusunda uyarıdır.
Üç dönem kuralı AK Parti’nin yenilenmesini sağlayacak konulardan bir tanesidir. Şu anda 10 milyon 231 üyesi olan siyasal partiden bahsediyoruz. AK Parti her dönemde, seçim esnasında fazlaca naturel olarak yenilenmeleri yapıyor. Genç arkadaşlarımız sistemin içine dahil oluyor. 3 dönem kuralı da bu dinamizmi sağlayacak bir kaide olarak uygulanmıştır. Zannediyorum bu zamanda de uygulanacaktır.
Aslolan AK Parti’nin yenilenmesini sağlayacak mekanizmaları oluşturmak ve bunu kullanabilmektir. 3 dönem kuralının esnetilip, esnetilmemesi seçim dönemindeki şartlara bağlıdır. Şu anda olan kuralın varlığıdır, uygulanma niyetidir. Şu an meydana getirilen tüm anketlerde açık ara birinci partisiyiz. Bu millete hizmet eden siyasal hareket ille de milletvekilliği üstünden katkı sağlanacak diye bir husus söz mevzusu değildir.
Muhalefetin başarısızlığının katkıları da var fakat aslolan AK Parti’nin izlediği siyasal izlektir. Rahmetli Menderes, Özal, Erbakan’dan devam eden süreç içinde taş taş üzerine koyan, büyük reformlar yapabilen, Türkiye Yüzyılı’nın kaba inşaatını bitirmiş, şimdi ince işçiliğini hayata geçirmeye gelmiş bir siyasal partiden bahsediyoruz. Toplumda mevcud beklentileri o günün şartları içinde yerine getirebilen siyasal hareket. Milletin gönlüne girebilmeyi başaran bir siyasal harekettir.
Temmuz-Ağustos’tan itibaren AK Parti ve Cumhur İttifakı’nda devamlı derlenme, toparlanma ve daha kuvvetli şekilde hazırlanma durumu var. Proje ve düşünce üretme telaşı içerisindeyiz. Yurttaşlarımızın sorunlarını bire bir çözen bir siyasal hareketiz. Karşımızda karşıcılık bloğunda ise maalesef devamlı kafa karışıklıkların olduğu, ortaya çıkarılan mutabakat metni de başta olmak suretiyle tutarsızlık, çelişkilerin, rövanşist zihniyetin dikkat çekmesi, hala bir aday çıkaramamaları, bazı hususlar vatandaşta bizim için ‘bunlar hazırlıklı, öteki taraf daha adayını bile çıkaramamış’ şeklinde düşünmesine yol açıyor.
Temel özelliklerimizden birisi sokakta ne konuşuluyorsa, milletin gündeminde ne var ise bunların hepsi bizim masamızdadır. Türkiye realitesini bire bir biliyoruz. Hatalarımızı, eksikliklerimizi yeri ulaştığında öz eleştiri yapabiliyoruz. O şekilde olduğundan millet bizi bırakmıyor.
Devrim durumunda adımlar atabildiğimiz için mesafe kat ediyoruz. Hakkaniyet, insan hakları, demokrasi dediniz. Bunların hiçbiri statik mevzular değildir. Düzeltim mantığı içinde atacağınız adımlar vardır. Tüm bu alanlarda ‘bir adım attık geride kaldı’ diye bırakamayız. Bu alanlarda da hakkaniyet, insan hakları, demokrasi mevzusunda ileri atılacak fazlaca adımlar vardır.
Madem muhalefetten teklif geldi, gelin bunu hiçbir siyasal partinin inisiyatifine bırakmadan bunu gündeme alalım dedik. Burada son aşama açık, saydam, iyi niyetli teklif vardır. Teklif komisyondan geçtikten sonrasında parlamentoya geliyor. Bu teklif AK Parti yada Cumhur İttifakı’nın başarısı olmasın. Her partiden milletvekili elini vicdanına koysun, 400’ün üstünde oy çıkartalım ve bunu anayasal güvence altına alalım. Bundan sonrasında Meclis’teki her partinin ve milletvekilinin kendi imtihanıdır.
Meclis’teki aritmetik oyunları içine girersek buradan fazlaca söz çıkar. Türkiye’nin başörtüsüyle ilgili geçmişte fazlaca ağır bir süreci var. Büyük bir faşist baskı ortaya konuldu. Bir fantazi üstünde konuşmuyoruz. Demek ki bu gölge hala siyasetin üstünde var ki, sayın Kılıçdaroğlu, gece yarısı bir yasa değişikliği teklifi ortaya koydu. Ortada komisyondan geçmiş olan bir teklif var. Bu teklifin daha doğru, kapsayıcı, kuşatıcı, problem çözücü teklif olduğu kanaatimiz hasıl olduğundan. Bu münakaşa bir tarafa, esas sorun hazır bu noktaya gelmişken Meclis’te yasalaşması en doğru yoldur.
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Kaynak: webhane.com