Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün 555. yılı dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen etkinlik kapsamında, Gömü ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Süre’ın moderatörlüğünde, BDDK Başkan Yardımcısı Aydın, DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ve ING Türkiye Genel Müdürü Alper Gökgöz ile ekonomist Gökhan Şen’in konuşmacı olduğu “Çağdaş Dünyada ve Gelecekte Para ve Finans-Dijital Para” başlıklı açık oturum gerçekleştirildi.

Panelde konuşan BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın, dijital bankacılık düzenlemesinin oldukca kısa sürede çıkmış olduğu yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını belirterek, İmar Bankası krizinden sonrasında BDDK’nin çifte kayda ilişkin bir teknoloji merkezi olması gerekliliğinin ortaya çıktığını söylemiş oldu. Aydın, bunun üstüne 2005’te çalışmaların başladığını, bu anlamda ilk düzenlemenin de 2007 senesinde çıktığını hatırlattı.

“Platformların güvenli olması daha mühim”

AA’nın aktardığına bakılırsa; Bitcoin’in alım satım aracı olmasından ziyade, alım satıma aracılık edecek platformların güvenliğinin daha mühim bulunduğunu vurgulayan Aydın, “Bugün Bitcoin’in kaç lira olduğundan ziyade, o sisteme erişilemediği süre kaygı artıyor. Bitcoin 15 bin dolar olabilir, sabredebilir fakat hesabına giremediğinizde, erişemediğinizde daha büyük kaygı oluyor. Şu sebeple o an için dolandırıldığını düşünüyor.” diye konuştu.

Aydın, Türkiye’de son 17 senedir meydana getirilen düzenlemelerle bilhassa bankacılık sektörü için belirli bir olgunluğa ulaşıldığını, meydana getirilen düzenlemelerle Türk bankacılık sektörünün dünyada hatırı sayılır ülkeler içinde bulunduğunu belirtti.

Bankalarla beraber büyük bir ekosistem oluşturduklarını ifade eden Aydın, banka dışı mali kuruluşların teknoloji firmalarıyla iç içe bulunmuş olduğu bir dünya bulunduğunu ve bu sistemin oldukca iyi yönetilmesi icap ettiğini söylemiş oldu.

Aydın, Bankalarca Kullanılacak Uzaktan Kimlik Tespiti Yöntemlerine ve Elektronik Ortamda Sözleşme İlişkisinin Kurulmasına İlişkin Yönetmelik’in Mayıs 2021’de yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Yürürlüğe giren bu düzenlememizle şu ana kadar 3 milyon bireysel gerçek şahıs bankaya gitmeden hesap açabildi ve işlemlerini yapabildi. 3 milyon şahıs, bu kısa zamanda müthiş bir sayı. Bankalarımızın bu alandaki gayretleri bizleri de mutlu ediyor. 3 milyon kişinin bankaya gitmemesinin ekonomik etkilerini de düşünmeliyiz. Yerinden kalkmadan, trafiğe çıkmadan, zamanını kaybetmeden, kağıt israfı yapmadan, oradaki kişiyi meşgul etmeden yerinden alan kişi olmasının ekonomiye katkısının da oldukça yüksek bulunduğunu düşünüyoruz. Bu 3 milyonun da zaman içinde artacağına inanıyoruz.”

“Kripto para düzenlemesinde oldukça yol kat ettik”

Gömü ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Süre da kripto paralara yönelik düzenleme emek vermesi yürüttüklerini belirterek, düzenlemenin üstünde titizlikle çalıştıklarını, eksiksiz çıkması için çaba gösterdiklerini bildirdi.

Düzenlemede oldukça yol katettiklerini sadece mevzunun oldukca girift olmasından dolayı çalışmaların devam ettiğini ifade eden Süre, “Bilhassa platformların iyi mi iş göreceği, iyi mi lisanslama yapılacağı, varlıklarını iyi mi saklayacağı mevzularını tartışıyoruz. Bizim en oldukca versiyonunu çalıştığımız düzenleme kripto düzenlemesi oldu. Şu sebeple neresinden tutuyorsanız bir yerinden elinizde kalıyor ve tekrardan üstünde çalışıyorsunuz. Iyelik hakkı üstünde de çalışıyoruz. Bu bilgilerin Dark Web’te kullanılması, bunların takip edeni benzer biçimde mevzuları düşündüğümüzde en oldukca zorlandığımız düzenleme bu düzenleme oldu.” şeklinde konuştu.

Süre, gelecek dönemde varlığa dayalı paraların hacminin giderek artacağını, varlığa dayalı olmayanların ise oyun aracı benzer biçimde kalacağını söylemiş oldu.

“Blockchain teknolojisini kripto paraya eşitlemek doğru değil”

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ise bankalar olarak hızla gelişen teknolojinin yoğun olduğu bir dünyaya doğru giderken finans teknolojileri alanında etkinlik gösteren yenilikçi teknolojik girişimlerle ilişkiler kurulması ve yürütülmesinin güncel kalmak ve yeni iş modellerini erkenden kavramak açısından mühim olacağını söylemiş oldu.

Suni zeka, veri bilimi ve blockchain benzer biçimde teknolojilerin artık bankalar, hatta tüm endüstriler tarafınca kullanıldığını aktaran Ateş, “Blokchain altyapısı ile geleneksel ekonominin yarattığı büyüklükte bir para piyasası yaratmak zor. Sadece olanaksız değil. Yüksek volatilite, kullanıcıyı koruyacak otorite eksikliği, denetim eksikliği, lisanslama eksikliği, para politikası uygulamanın zorluğu, enerji verimliliği ihtiyacı, enerji fiyatlarının kripto para üretimine tesiri benzer biçimde mevzulara çözüm bulunması gerekiyor.” diye konuştu.

ING Genel Müdürü Alper Gökgöz, blokzincir (blockchain) teknolojisinin kripto paraya eşitlenemeyeceğine dikkati çekerek, blockchainin finans başta olmak suretiyle birçok alanda yoğun kullanıldığını söylemiş oldu.

Göçmenlere banka hesabı açmanın tüm dünyada oldukça zor bir süreç bulunduğunu aktaran Gökgöz, yapılacak düzenlemelerle göçmenlere hesap açarken bu teknolojiden faydalanmanın mümkün bulunduğunu kaydetti.

Gökgöz, nakdi paranın takibinin oldukca zor bulunduğunu vurgulayarak, blockchain teknolojisiyle belirli gruplara meydana getirilen toplumsal yardımların takibinin ve amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının anlaşılabileceğini açıkladı.

Kripto paralara gençlerin ilgisinin yoğun bulunduğunu aktaran Gökgöz, zaman içinde varlığa dayalı kripto yapılarının daha öne çıkabileceğini kaydetti.